Millet ve milliyet konusu sosyal bilimlerin ilgilendiği ve incelediği önemli konulardan birisidir. Millete siyasi bağlılığı ve sadakatı ifade eden milliyetçilik ise; kültürel ve siyasi yönü ağır basan, başka toplumların baskısına ve egemenliğine maruz kalmamak için toplumda millî kültürün egemen olmasına çalışarak, milletin değerlerine sahip çıkma, onları koruyup yüceltme ve başka milletleri ve onlara ait değerleri küçük görmeye dayanan bir ideoloji olarak tanımlanabilir (Kirman, 2016: 206). Sosyolojik bir kavram olarak millet, birbirinden farklı ırkları, değerleri, dinleri ve dilleri olan toplumların aynı pota içinde ve aynı ülkü etrafında birleşmesini sağlayan ve onlara beraberlik duygusu kazandıran bir ünitedir (Gökalp, 1982: 226-231). 19. Yüzyılın sonunda millî marşların, millî günlerin ve millî tatillerin yaygınlık kazanmasıyla halk hareketi hâline gelen milliyetçilik toplumsal bütünlüğün ve istikrarın destekçisi hâline gelmiştir. Her ülke için geçerli evrensel bir sistemi olmayan milliyetçi ideolojinin düşünce boşluğu ülke içindeki farklı görüş ve formlarla doldurulmaktadır (Heywood, 2019: 203-205). Türk düşünce tarihi incelendiğinde ise bu konuda farklı dönemlerde değişik açıklamalar getirildiği görülmektedir. Millet ve milliyet deyince akla gelen isimlerden birisi Sadri Maksudi Arsal’dır. Arsal; milliyet duygusunun psikolojik ve sosyolojik temellerini araştırmış ve bu duygunun toplumsal birlik için ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştur. Bizde bu proje kapsamında Arsal’ın milliyetçilik duygusunun psikolojik, sosyolojik ve tarihi temellerine dair çalışmalarını değerlendireceğiz.