Felsefe ve Din Bilimleri, insanlık tarihindeki inanç sistemlerini, kültürel yapıları, toplumsal dinamikleri ve bireysel psikolojiyi anlama çabası içerisinde önemli bir yer tutmaktadır. Mantık, psikoloji, sosyoloji, felsefe ve eğitim gibi beşerî bilimlerin çerçevesinde din olgusunu ele alarak, insanın anlam arayışında kılavuzluk eder. İnsanın anlam arayışı bağlamında günümüzün kompleks meseleleri arasında yer alan yapay zekâ, transhümanizm, göç, küresel çatışmalar gibi konular, Felsefe ve Din Bilimlerinin ilgi alanına girmektedir. Bu disiplinler, bu meseleleri felsefi, etik ve sosyal boyutlarıyla ele alırken aynı zamanda teorik bilgiyi pratik hayatla sentezlemeyi hedeflemektedir. İlahiyat eğitimi, sadece dini metinlerin ve öğretilerin incelenmesiyle sınırlı değildir/olma¬malıdır. Felsefe eğitimi, öğrencilerin düşünme ve mantık yürütme becerilerini geliştirir. Bu, dini inançları, prensipleri ve değerleri daha geniş bir bağlamda anlamalarına ve yorumlamalarına yardımcı olur. Felsefi düşünce, öğrencilere dinin temel kavramlarını, inanç sistemlerini ve etik değerleri sorgulama fırsatı sunarak, kendi düşüncelerini oluşturabilmelerine olanak tanır. Bunun yanı sıra, felsefe eğitimi, öğrencilere eleştirel düşünme ve analitik beceriler kazandırır ki bu da Aliya’nın “Elimde imkân olsaydı, Doğunun bütün okullarına eleştirel düşünce dersleri koyardım çünkü; Batının aksine Doğu bu acımasız tecrübeden geçmemiştir. Biz okullarımızda Müslüman değil tebaa yetiştiriyoruz” dediği amaca matuf derslerdir.