Emrah Hoca’yı tebrik ediyorum. Konuyla ilgili önceden beri müktesebatı var. Dok-tora tezi de benzer konuda. Zihnini ve emeğini bu konularda yormuş bir hocamız. Emeğine sağlık. Emrah Hoca’nın özgün ve hoş, kısmen yarı-resmî bir tebliğ üslûbu var. Bu, okumayı da dinlemeyi de kolaylaştırıyor. Tebliği malumunuz olduğu üzere, başlığı betimleyecek şekilde, açıklama konul-muş 3 ana bölümden oluşmaktadır: 1. Toplumsal cinsiyet kavramının ele alındığı Kav-ramsal Çerçeve. 2. Türkiye’deki LGBT aktivizmini dünden bugüne ele alan Tarihi Arka Plan. 3. Daha çok kadın ve aileye yönelik ulusal ve uluslararası antlaşma ve eylemlerden bahsedilen Toplum ve Siyaset. Tebliğin içeriğini oluşturan bu üç bölüm ele alınırken önce konu ile ilgili yaklaşım ve literatürü Tespitbaşlığı altında verilmiş, sonra da Tartışma başlığı altında hocanın görüşleri sunulmuştur. Bu hâliyle gayet sistematik bir tebliğdir. Birinci bölümdeki kavramsal çerçevede özellikle “toplumsal cinsiyet” üzerinde duruldu, sıradan ve işlevsel bir terim ile Truva atı arasında gelgitli bir kavram karga-şasının bulunduğu ima edildi. Yani toplumsal cinsiyet ve eşitlik kavramları gündeme geldiğinde; bir tarafın bireyin özgürleşmesi ve eşit haklara sahip olması olarak görüp konuyu savunduğunu, diğer tarafın da LGBT’yi çağrıştırdığı, aileyi tehdit ettiği ve derhal izole edilmesi gerektiğini söyleyen iki bloğun oluştuğu ifade edildi. Bu tespiti oldukça yerinde buluyorum. Belki bir de 3. blok yani iki blok arasında kalanlar sınıfla-ması da eklenebilir: “Aslında toplumsal cinsiyet kavramı olgusal bir duruma işaret etmekle birlikte ideolojik yükü nedeniyle tartışmalarda işaret ettiği şeyden uzaklaşı-yor” düşüncesinde olanlar.