- TR
Chapter Page
Ebû Hanîfe’nin Akıl-Vahiy Anlayışı
- TR
About the Book
Arapça bir kelime olan akıl, sözlükte; “bağlamak, tutmak, engel olmak, alıkoy¬mak, hapsetmek” gibi anlamlara gelmektedir. Akıl kelimesi, “devenin bağı” demek olan ıkâl’den alınmıştır. “Akıl” kelimesinin aslı, bağlamaktır. Deveyi iple bağlamak gibi. O hâlde akıl, Allah’la bağ kurmak anlamına gelir. Ayrıca, akıl doğru kullanıldığı zaman akıl sahiplerini, doğru yoldan sapmaktan engeller.
Ünlü dilci İsfahânî (ö. 502/1102), terim olarak aklı epistemolojik anlamda; “bil¬giyi kabule hazır olan güç ve insanın bu güçle elde ettiği bilgi” şeklinde; Cürcânî (ö. 816/1416) ise, aklı, “duyu-ötesi varlığı vâsıtalarla, duyularla bilinebilenleri deney ve gözlemle algılayan soyut bir cevher” olarak tanımlar.”
Bu son tanımın açılımından hareket ederek söylemek gerekirse, akıl, rûhun epis-temolojik (bilişsel) ilkesidir ki, buna iki ayrı açıdan bakılabilir: Bunlardan ilki, akıl, görünen nesneleri kavramada biyolojik bir cevherdir. Bununla, duyu organları vası¬tası ile yanımızda olan duyumlanır nesneler kavranır. İkincisi, manevî bir güç olan akıl bir çeşit nûr, ışıktır ki bunun faaliyeti duyuların en düşük merhalesinde başlar, bununla, kavranılan nesne zihne açık ve berrak bir biçimde ulaşır.
İslâm düşünce tarihinde kelâmî ekoller içerisinde Mûtezile, ilk İslâm rasyonalistleri olarak bilinir. Ehl-i Sünnetin aksine, Mûtezile kelâm ekolüne göre akıl, bütün insan-larda eşittir. İslâm kelâmcıları aklı, garîzî ve mükteseb şeklinde ikiye ayırırlar. Doğuş-tan (saf) akıl, bütün insanlarda eşittir. Ama kazanılmış (pratik) akıl ise, de¬vamlı surette gelişmeye açık, biraz da insanın çabasıyla geliştirilebilecek bir pozis¬yona sahiptir. İnsanda evvel emirde aklı geliştirme potansiyeli ve akıl yoluyla kavra¬nacak şeyleri kavrama eğilimi vardır. Buna, potansiyel yahut hazır olma hali ya da doğuştan akıl adı verilir. Sonra bu akıl olgunluğa erişinceye kadar Allah’ın yaratıcı faaliyetiyle azar azar gelişir. Bu şekilde olgunlaşan akla kazanılmış akıl denir. İşte her insan, Allah’ın kendisine verdiği fıtrî akılla, Allah’ı zorunlu olarak vasıtasız bir şekilde bilme gücüne sahiptir. Aklın bu çeşidi, ergenlik çağına gelen her insanda eşit düzeydedir.
Copyright
Copyright (c) 2025 Oku Okut Press | Permission is required for commercial use.
License

This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.
Downloads
Publication Information
-
Publication TypeChapter
-
Volume
-
Pages627-648
-
Published7 January 2025
-
Series
-
Series Position7
-
Categories
Altıntaş, Ramazan. “Ebû Hanîfe’nin Akıl-Vahiy Anlayışı”. Imām Al-Aʿzam Abū Hanīfa and His Thought System. ed. Ibrahim Hatiboglu - critical ed . 7/627-648. Symposium Books. Ankara: Oku Okut Press, 2025. https://doi.org/10.55709/okuokutyayinlari.376